top of page

El Terminallerinde Android 14 Geçişi: Sürüm, Güvenlik ve Uyum

Neden Android 14’e Geçiş Kritik?


Dayı, saha ve depo operasyonlarında el terminallerinin değeri, yalnızca donanım dayanıklılığıyla değil; iş uygulamalarının güvenli ve uyumlu çalışmasıyla ölçülür. Android 14’e geçiş, filodaki cihazların güvenlik taban çizgisini yükseltir, veri erişim-izin mimarisini günceller ve uygulama davranışlarını (arka plan süreçleri, bildirimler, depolama, kamera gibi) daha öngörülebilir hâle getirir. Bu sayede WMS/ERP ekranlarınız, barkod/RFID yakalama akışlarınız ve sahadaki iş adımlarınız ilk günkü hız ve doğrulukla işlemeye devam eder.


Macro’nun portföyündeki Android tabanlı el terminalleri ve dayanıklı mobil cihazlar, uzun pil ömrü, yüksek tarama performansı (1D/2D/uzun menzil), Wi-Fi/5G bağlantı seçenekleri ve endüstriyel koruma sınıflarıyla sahada standardı karşılıyor. Android 14’e uyumlu kurulumla birlikte bu cihazlarda izin yönetimi sıkılaşır, veri yalınlaştırılır ve uygulama kaynak kullanımı optimize edilir; böylece ilk-seferde okuma oranı ve çevrim süresi korunurken güvenlik seviyesi artar.


Geçişin asıl stratejik değeri, filo standardizasyonu ve ömür uzatma etkisidir. MDM üzerinden merkezi politikalar (kiosk modu, beyaz liste, ağ/sertifika profilleri) Android 14’ün sağladığı çerçeveyle daha tutarlı çalışır; uzaktan dağıtım ve güncelleme süreçleri sadeleşir. Sonuç: Daha az kesinti, daha az rework, daha yüksek görünürlük ve daha düşük toplam sahip olma maliyeti (TCO).


İçindekiler:



honeywell el terminali

Android 14’ün Saha Operasyonlarına Etkisi


Android 14, izin modeli ve arka plan davranışlarını sıkılaştırdığı için WMS/ERP uygulamaları, barkod/RFID SDK’ları ve tarama servisleri daha öngörülebilir ve güvenli bir zeminde çalışır. Pratikte bu, el terminalinin “arka planda sessizce” yaptığı işleri (ör. senkron, bildirim, tarama servis tetikleri) daha kontrollü yürütmek demektir. Doğru kurgulandığında ilk-seferde okuma, çevrim süresi ve offline dayanıklılık korunur; yanlış kurguda ise uygulama gereksizce kısıtlanabilir. Bu yüzden Android 14’e geçiş, yalnız apk güncellemesi değil, iş akışlarının ve izinlerin yeniden ayarıdır.


Sahadaki gözle görülür etkiler üç başlıkta toplanır:


  • İzinler & medya/depolama: Kamera ve dosya erişimi daha ince ayarlı hale gelir; yalnızca gereken kapsam verilir. Bu, tarama/kamera tabanlı uygulamalarda güvenliği artırırken yanlış izin kaynaklı çakışmaları azaltır.

  • Arka plan & pil: Ön plan servis türleri netleştiği için senkron/bildirim işleri daha temiz yönetilir; Doze/uyku davranışıyla çelişmeden uzun vardiyada pil ömrü korunur.

  • Bildirim & etkileşim: Kullanıcıdan açık onay gerektiren bildirim modeli, kritik uyarıların gerçekten görüldüğünden emin olmayı sağlar (örn. toplama görevi değiştiğinde).


Macro’nun portföyündeki Android el terminalleri ve dayanıklı mobil cihazlar, bu değişikliklerle uyumlu çalışacak şekilde konfigüre edilip teslim edilir. Sahadaki uygulamalarınızda (stok sayımı, toplama, transfer, sevk) Android 14’in bu çerçevesi; daha stabil tarama, kontrollü veri erişimi ve tutarlı senkron olarak karşılık bulur. Sonuç: hem güvenlik taban çizgisi yükselir hem de kullanıcı deneyimi daha akıcı hale gelir.


Güvenlik Güncellemeleri ve Kurumsal Politikalar


Android 14, kurumsal kullanımda veri erişimi ve uygulama davranışını daha sıkı güvenlik politikalarıyla çerçeveler. Sahada el terminallerinin toplayıp WMS/ERP’ye aktardığı stok, lot/seri ve teslimat verileri için temel prensip; en az ayrıcalık (least-privilege), uçtan uca şifreleme ve doğrulanmış cihaz yaklaşımıdır. Bu nedenle geçişi yalnız APK güncellemesi gibi değil, kurumsal güvenlik politikalarının güncellenmesi olarak ele almak gerekir.


Operasyonel düzeyde, Android 14’ün izin ve depolama modeliyle birlikte kamera/medya erişimi, konum ve dosya alanı daha ince tanımlanır. Barkod/RFID uygulamalarında sadece gerekli kapsamda izin verilip, verinin uygulama alanında saklanması (scoped storage) ve TLS 1.3 ile taşınması standart hale getirilmelidir. Cihaz bütünlüğünü korumak için sertifika tabanlı kimliklendirme, kurumsal kök sertifika dağıtımı ve per-app VPN/Private DNS profilleri kullanılmalı; sahadan merkeze tüm trafik politikalarla zorunlu kılınmalıdır. Böylece hem ağ tarafı sadeleşir hem de uç noktaların “yanlış ağa” çıkma riski kapanır.


MDM tarafında Android 14; Device Owner/Kiosk modu, uygulama beyaz listeleme, OTA/patch pencere yönetimi ve uzaktan kilitleme/silme (lost mode/wipe) gibi kontrol başlıklarını daha tutarlı çalıştırır. Macro’nun kurulum ve yönetim hizmetlerinde; Zero-Touch veya QR enrollment, OEMConfig ile profil/ayarlama, Wi-Fi/5G/APN ve VPN sertifika profilleri, ayarların sürümleme ve kademeli dağıtımı (staged rollout) standardımızdır. Böylece üretim sahasında kesinti yaşamadan, önce pilot grupta doğrulayıp sonra tüm filoya yayarız; geri dönüş (rollback) planı ve audit log takibiyle de izlenebilirliği koruruz.


Log/telemetri stratejisi güvenliğin sigortasıdır. Tarama hataları, senkron gecikmeleri, uygulama çökmesi veya yetkisiz giriş denemeleri; MDM ve izleme panolarında alarm/olay olarak tutulmalı, SLA’lere bağlanmalı ve servis süreçleriyle kapatılmalıdır. Android 14’ün güçlendirilmiş sınırları (arka plan servis türleri, bildirim izinleri, ön plan hizmetleri) doğru politikalarla birleştiğinde; el terminalleriniz daha güvenli, daha denetlenebilir ve daha öngörülebilir bir altyapıda çalışır. Bu da sahada hız/okunabilirlikten ödün vermeden veri güvenliğini kurumsal seviyeye taşır.


Uygulama Uyumluluğu (WMS/ERP, Barkod/RFID SDK’ları, Tarama Intent’leri)


Dayı, Android 14’e geçişin en kritik ayağı uygulama uyumluluğu. Sahada kullandığınız WMS/ERP ekranları, toplama–sayım akışları ve barkod/RFID yakalama modülleri; yeni sürümün izin, depolama ve arka plan davranışı ile uyumlu çalışmalı. Bunun için önce uygulamalarınızı Android 14 hedefiyle (targetSdk 34) derlemek ve davranış değişikliklerine göre ayarları gözden geçirmek gerekir. Kamera/medya erişimi artık daha ince kapsamlarla yönetildiğinden, kamera kullanan tarama modüllerinde (kamera tabanlı okuyucu, belge/etiket fotoğrafı) yalnızca gerekli izinlerin istenmesi; dosya erişimi için de scoped storage modeline geçiş yapılması şart.


Barkod tarafında, sahada kullandığınız el terminallerinde iki ana yaklaşım var: klavye kıskacı (keyboard wedge) ve intent/SDK tabanlı yakalama. Android 14’te intent tabanlı tarama servisleri (DataWedge benzeri çözümler) daha öngörülebilir çalışır; uygulama, hangi alana/hangi formatta veri alacağını bilir ve ön plan/arka plan kısıtlarıyla çakışma yaşamaz. Eğer uygulama doğrudan üretici SDK’sı ile entegreyse, Android 14 uyumlu SDK sürümüne geçip tarama callback’lerini ve hata yönetimini gözden geçirmek önemli; özellikle foreground service türleri ve bildirim izinleri, arka planda senkron/okuma tetikleyen modüllerde belirleyici olur.


RFID modüllerinde de benzer prensip geçerli: bağlantı, izin ve enerji yönetimi Android 14’ün sınırlarına göre ayarlanmalı; okuma gücü/anten seçimleri sahada kesintisiz çalışacak şekilde profillenmeli. Uygulamanın offline-first kurgusu varsa, bağlantı kesintilerinde yerel kuyruğa yazıp bağlantı gelince sunucuya idempotent aktarım yapan yapıların test edilmesi gerekir. Kısacası, Android 14’e uyum yalnızca “apk güncelledik” değil; tarama servisinin, izinlerin ve senkron mantığının birlikte doğrulandığı bir çalışma.


Macro tarafında biz; sattığımız Android el terminalleri ve dayanıklı mobil cihazlar üzerinde, sizin WMS/ERP uygulamalarınızı pilot grupta Android 14 ile koşturup, tarama intent’leri/SDK sürümleri, kamera–depolama izinleri ve arka plan servis davranışlarını gerçek senaryolarla test ederiz. Bu sayede canlıya geçtiğiniz gün, ilk-seferde okuma oranınız ve çevrim süreniz korunur; sürüm geçişi sahada fark edilmeden akıp gider.


Performans ve Pil Yönetimi (Doze, foreground service, uzun vardiya dayanıklılığı)


Android 14, arka plan süreçlerini daha sıkı yönettiği için pil ömrünü uzatırken kritik iş akışlarının kesilmemesi için doğru yapılandırma şart. Sürekli tarama/senkron gerektiren sahada, uygulamanın foreground service mantığıyla çalışması ve yalnızca ihtiyaç duyduğu anda etkinleşmesi gerekir; diğer periyodik işler WorkManager/JobScheduler ile koşul tabanlı (ör. “şarjdayken ve Wi-Fi varken”) tetiklenmelidir. Böylece Doze/App Standby davranışlarıyla kavga etmeden veri akışı korunur. MDM tarafında, kurumsal uygulamayı pil optimizasyonu istisnasına almak, önemli bildirimleri izinli kanallar üzerinden iletmek ve gereksiz arka plan izinlerini kapatmak uzun vardiyada fark yaratır.


Donanım tercihi ve kullanım şekli pilin en büyük belirleyicisidir. Kamera tabanlı okuma, sürekli sensör/ışık kullanımı nedeniyle güç tüketimini artırır; mümkün olan hatlarda entegre donanım imager ile “tetikte aç, iş biter bitmez kapan” prensibi benimsenmelidir. Ekran parlaklığı, titreşim/geri bildirim, el feneri/aiming ışığı gibi detaylar profil bazında (MDM) optimize edilmelidir: otomatik parlaklık, kısa ekran zaman aşımı, titreşim kapalı (yalnızca bip), tarama sırasında anlık aydınlatma. Ağ tarafında da gereksiz “yeniden bağlanma” pil yer; Wi-Fi roaming ayarları (kurumsal ağlarda 802.11r/fast roaming desteği) ve doğru bant kullanımı (2.4/5/6 GHz sahaya göre) sabitlenmelidir.


Senkron stratejisi de güç tüketimini belirler. Her okuma için anında sunucuya çıkmak yerine mini-batching (küçük aralıklarla toplu gönderim) ve idempotent istekler, hem ağa hem pile yükü azaltır; çevrim dışı kaldığında yerel kuyruğa yazıp bağlantı geldiğinde geri göndermek sahada dayanıklılığı artırır. Android 14’te foreground service türleri (dataSync vs. mediaProjection gibi) netleştiğinden, senkronu doğru sınıfa yerleştirmek ve “gerektiği kadar” ön planda tutmak hem uyumluluğu hem pili korur. Macro olarak dağıttığımız el terminallerinde çok yuvalı şarj istasyonları, yedek/hot-swap batarya ve MDM ile pil sağlığı telemetrisi (devir sayısı, kapasite düşümü) standart önerimizdir; vardiya planına göre batarya dönüşümü ve eşik alarmlarıyla sürpriz duruşların önüne geçeriz.


Ağ ve Bağlantı (Wi-Fi/5G, özel APN, VPN; saha kapsaması ve kararlılık)


Sahada Android 14’e geçişin performansını en çok hissettiren alanlardan biri kablosuz bağlantı katmanıdır. El terminallerinin tarama hızını ve senkron güvenilirliğini belirleyen şey sadece uygulama değil; roaming davranışı, kanal planı ve backhaul kalitesidir. Depo içinde Wi-Fi 6/6E erişim noktalarıyla doğru yerleşim yapıldığında (raf koridorlarının ortasına değil, görünürlük/çok yollu yansıma hesaplanarak) cihazlar hücreler arasında kestirmesiz geçer; böylece toplama ve sevk akışında paket kaybı ve “bekleyen görev” ekranları ortadan kalkar. Android 14’ün ağ tarafı optimizasyonlarıyla birlikte 802.11k/v/r (fast roaming), band steering ve WMM/QoS’un doğru ayarlanması, gerçek zamanlı bildirim ve senkron görevlerinde gözle görülür akıcılık sağlar.


Saha dışı ekiplerde veya çok lokasyonlu yapılarda 5G/LTE yedekliliği devreye girer. Burada ideal yaklaşım; hatları özel APN ile kurumsal ağa kapalı bir tünelden taşımak ve per-app VPN ile yalnızca iş uygulamalarının trafiğini şifreleyip yönlendirmektir. Böylece kişisel kullanım senaryoları kurumsal trafiği boğmaz, paket MTU/MSS ayarları belirlenebilir ve TLS 1.3 üzerinden uçtan uca güvenlik korunur. Android 14’te VPN split-tunneling ve Private DNS politikaları MDM ile profillendiğinde, cihaz filonuz hangi şebekeye bağlanırsa bağlansın veri akışı tahmin edilebilir kalır.


Bağlantı kararlılığı sadece radyo katmanı değildir; IP katmanı ve kimlik yönetimi de eşit derecede önemlidir. DHCP yenileme aralıklarının agresif olmadığı, IP çatışmalarının önlendiği ve roaming sırasında IP’nin korunabildiği topolojiler (L3 dolaşım stratejisi) el terminalinin tarama–senkron döngüsünü kesmeden sürdürmesini sağlar. Android 14 ile ağ durumunu izleyen uygulama kancaları (network callbacks) daha deterministik çalıştığı için, geliştirici tarafında “bağlantı geldi/ gitti” olaylarıyla mini-batch senkron tetiklemek, pile yük bindirmeden veri bütünlüğünü korur.


Macro portföyündeki dayanıklı Android el terminalleri ve forklift tabletleri, Wi-Fi 6 destekli radyo, güçlü anten tasarımı ve 5G seçenekleriyle bu mimariye hazır gelir. Kurulum sürecinde site survey yapıp, raf yükseklikleri ve malzeme yansımalarını hesaba katarak kanal/tx gücü planı çıkarır; roaming eşiği (RSSI threshold), bant tercihleri ve sadece izinli SSID’ler politikasını MDM üzerinden cihazlara yayarız. Sonuç: El terminali, koridor sonlarında bile bağlantıyı bırakmaz; ilk seferde okuma + anlık senkron akışı bozulmadan devam eder.


Saha uygulamalarında kritik paketlerin önceliklendirilmesi (WMM AC_VO/VI), push-to-talk veya sesli yönlendirme kullanan ekiplerde gecikmeyi hissedilir biçimde düşürür. Android 14’ün foreground service ve bildirim kanalı modeli ile birlikte, ağ tarafındaki bu QoS düzeni birleştiğinde; kullanıcı, “tuşladım—okuttu—gitti” deneyimini her noktada aynı hızda yaşar. Bu da toplama çevrim sürelerinde stabilite ve SLA güvenilirliği demektir.


Geçiş Planı: Pilot, Rollback ve Eğitim


Android 14’e geçişi güvenle yapmak için süreci cihaz imajı + uygulama + MDM politikası üçlüsü üzerinden, gerçek saha koşullarını taklit ederek yönetmek gerekir. İlk adım bir envanter ve uyumluluk taramasıdır: filodaki el terminallerinin, forklift tabletlerinin ve RFID eklentilerinin model/sürüm bilgileri; kullandığınız WMS/ERP uygulamalarının targetSdk/SDK sürümleri; barkod yazıcı bağlantıları (BT/USB/Wi-Fi) ve Cubiscan entegrasyon akışları tek tabloda toplanır. Bu tabloya göre “kritik akışlar” (toplama, sayım, sevk, iade) önceliklendirilir ve kabul kriterleri (ilk seferde okuma oranı, senkron gecikmesi, pil ömrü, uygulama çökme sayısı vb.) netleştirilir.


Ardından pilot başlar. Pilot gruba, Macro portföyündeki Android el terminallerinden seçilen temsilci modeller ve—varsa—dayanıklı tabletler alınır. Bu gruba Android 14 imajı, güncel uygulama sürümü ve MDM profilleri kademeli yüklenir. Pilotun amacı “hata bulmak” değil, saha ritmini bozmadan doğrulamaktır: tarama servisleri/intent’ler, üretici barkod/RFID SDK’ları, kamera/depolama izinleri, offline mini-batch senkron ve Wi-Fi/5G dolaşımı vardiya koşullarında sınanır. Barkod yazıcılarla etiket basımı (ZPL/CPCL), mobil yazıcı eşleşmesi ve Cubiscan veri akışı bu aşamada özellikle denenir; çünkü küçük protokol farkları sahada büyük verimsizlik yaratabilir. Tüm bulgular MDM ve izleme panolarında toplanır; kabul eşiklerinin altında kalan noktalar profil ve uygulama ayarlarıyla düzeltilir.


Pilot sorunsuz ilerlediğinde staged rollout (kademeli yayılım) devreye alınır: önce tek depo/hat, sonra bölge bazında genişleme. Her dalgada geri dönüş (rollback) planı hazırdır: bir önceki imaj ve uygulama paketleri MDM’de “tek tıkla geri al” mantığıyla saklanır; yayılım zaman pencereleri (mesai sonu, sayım dışı günler) değişim yorgunluğunu azaltır. Canlıya çıktıktan sonraki ilk haftalar hypercare süreci olarak ele alınır; servis masasına (helpdesk) sahadan sık gelebilecek çağrılar için hazır cevap akışları, triage şeması ve SLA’ler verilir. Böylece kullanıcıların “alışma dönemi” operasyonu aksatmadan atlatılır.


Eğitim, geçişin görünmeyen hızlandırıcısıdır. Saha personeli için 5–7 dakikalık mikro eğitimler (tarama davranışı, bildirim onayları, çevrimdışı uyarılar, yeni izin ekranları) ve görsel kılavuzlar, değişim direncini düşürür. Ekip liderleri ve IT için ise MDM politika farkları, batarya/performans profilleri, ağ dolaşımı ve log/telemetri takibi anlatılır. Eğitim içerikleri doğrudan cihazlara kısa PDF/video olarak dağıtılabilir; bu, her vardiyada aynı kalitede anlatım sağlar. Son olarak, KPI’lar (ilk-okuma oranı, çevrim süresi, senkron gecikmesi, çökme/ANR oranı, pil sonu yüzdesi) haftalık raporlanır; sapma görülen alanlarda profil ve uygulama düzeltmeleri yapılır. Böylece Android 14’e geçiş, tek seferlik bir “upgrade” değil, ölç-öğren-iyileştir döngüsüne bağlanan sürdürülebilir bir standarda dönüşür.


Özet:


Android 14’e geçiş, el terminallerinin güvenlik taban çizgisini yükseltirken WMS/ERP akışlarının hız ve doğruluğunu korumayı hedefler. Yeni sürümde izinler, depolama ve arka plan servisleri daha sıkı yönetildiği için barkod/RFID yakalama, kamera ve dosya erişimi yalnızca gerekli kapsamda çalışır; bu da veri sızıntısı riskini azaltıp ilk-seferde okuma oranını stabil tutar. Uygulama uyumluluğu tarafında targetSdk 34’e güncelleme, üretici barkod/RFID SDK’larının yeni sürümleri ve intent tabanlı tarama servislerinin doğru konfigürasyonu kritik noktadır. Pil ve performans için foreground service’lerin “gerektiği kadar” kullanılması, senkron işlerinin WorkManager ile koşula bağlı tetiklenmesi ve mini-batch/ offline-first stratejileri uzun vardiyada dayanıklılığı artırır. Ağ katmanında Wi-Fi 6/6E’de doğru roaming ayarları (802.11k/v/r), 5G’de özel APN ve per-app VPN profilleriyle kapsama ve güvenlik birlikte optimize edilir. Macro portföyündeki Android el terminalleri ve dayanıklı tabletler bu çerçeveye hazırdır; biz geçişi cihaz imajı + uygulama + MDM politikası birlikte ele alır, pilot → kademeli yayılım → hypercare döngüsüyle yönetir, gerektiğinde rollback planını hazır tutarız. Sonuç: daha güvenli, denetlenebilir ve öngörülebilir bir filo; sahada değişmeyen okutma hızı, düşen rework ve daha düşük TCO.

bottom of page